Gazete Emek- Türkiye'de 25 Eylül- 1 Ekim tarihleri arasındaki hafta İtfaiyecilik Haftası olarak kutlanıyor. Kentlerde ve kırsal alanlarda yaşanan yangınlar başta olmak üzere, deprem, su baskınları ve diğer her türlü afette çalışan itfaiye emekçileri, uzun çalışma saatleri, yeterli ekipmanların sağlanmaması gibi sebeplerle çalışırken hayatını kaybedebiliyor ya da ciddi iş kazaları geçirerek yaralanıyor. İtfaiyecilik Haftası dolayısıyla açıklama yapan Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Samsun Şubesi, emekçilerin taleplerini sıraladı.
Tüm Bel-Sen Samsun Şubesi İdari Sekreteri Özcan Çelik’in imzasıyla yapılan açıklamada, belirli gün ve haftalarda çeşitli meslek grupları adına kutlamalar yapılmasının, mesleğin zorluklarının ve emekçilerin sorunlarına çözümler üretiliyorsa bir anlamı olduğu vurgulandı. Türkiye'de itfaiyecilerin hak ettikleri ilgi ve değeri göremediği, çalışma ve yaşama koşullarının her geçen gün daha da kötüleştiği dile getirilen açıklamada, "Çalışma saatlerinin uzunluğu ve esnekliğinin yanında yeterli teknik olanak sağlanmamasından da kaynaklanan ağır ve riskli çalışma koşulları nedeniyle çoğu itfaiyeci 45 yaşından sonra akciğer, kalp ve bel rahatsızlıklarıyla yaşamlarını hastanelere ve ilaçlara bağımlı yaşamak zorunda kalmaktadır" denildi.
Nüfus artışı ve yerel yönetimlerin sorumluluk alanları katbekat genişlemesine rağmen yeterli eğitimle donatılmış kadrolu itfaiyeci sayısının artırmak bir yana azaltıldığı; eksikliğin ise taşeron ve sözleşmeli personellerle doldurulduğu ifade edilen açıklamada, "İtfaiyecilik sendikamızın yıllardır her platformda dile getirdiği gibi, maalesef ki halen bir meslek grubu olarak sayılmamakta, yıpranma payı daha az riskli mesleklerin bile çok altında tutulmaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Emekçilerin talepleri
Son dönemde yasal olarak zorunlu olan itfaiye araçlarının belediyelerce kasko yapılması ve fiili hizmet zammı uygulamasının yerine getirilmemesi nedeniyle İçişleri Bakanlığı ve SGK Genel Müdürlüğü nezdinde girişimlerde bulunulduğu belirtilen açıklamada, sendikanın itfaiyecilerin çalışma ve yaşam koşullarının daha da kötüleşmesine sebep olan diğer sorunlarının da takipçisi olmayı sürdüreceği ifade edildi.
Açıklamada, itfaiye emekçilerinin sorunlarının çözümüne ilişkin talepler şöyle sıralandı:
Yangın ve diğer afetler ile her türlü acil durumda canları pahasına arama ve kurtarma görevi yapan itfaiyecilerin yaptıkları iş bir meslek olarak yasal mevzuatta kabul edilmeli; bunun için itfaiyecilik mesleği çağın gereklerine uygun tanımı yapılarak itfaiye çalışanları yasal düzenlemelerde “itfaiye hizmetleri sınıfı” olarak ayrı bir hizmet sınıfı içinde değerlendirilmelidir.
İtfaiyecilerin 5510 sayılı Yasa’yla hak ettiği fiili hizmet zammının bütün itfaiye teşkilatlarında düzenli uygulanması ve bu uygulamanın yıllık 90 gün biçiminde ayrımsız bir şekilde bütün itfaiye personeline matbu bir şekilde yansıtılması sağlanmalıdır.
Çalışma koşulları farklılıklarını, ücret ve mesai adaletsizliklerini gidermeye dönük olmak üzere ülkedeki bütün itfaiye teşkilatları için ortak standartlar belirlenmeli; belediye itfaiye yönetmeliği uluslararası standartlar çerçevesinde yeniden düzenlenmelidir.
İtfaiye çalışanlarının görevlerinden dolayı maruz kaldıkları yaralanma ve sakat kalma veya ölümleri halinde, 2330 sayılı Maddi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun’a bir fıkra eklenerek itfaiye çalışanlarına da nakdi tazminat ödenmesi sağlanmalıdır.
Maktu mesai ücretleri başta olmak üzere toplu sözleşme tazminatları ve bütün diğer ek ödemler itfaiyecilerin maaşına ilave edilerek, emeklilik maaş ve ikramiyesi hesaplamasına dâhil edilmelidir.
İtfaiye hizmetinde personel sayısının belirlenmesinde nüfus oranı esas alınmalıdır. Personel sayısı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi her 1000 kişiye bir itfaiyecinin istihdam edilmesi yöntemiyle belirlenmeli ve kadrolu istihdam edilmelidir.
Yangın vb. durumlara müdahaleler sonrasındaki istirahatlerde geçen süreler, mesleğe bağlı hastalıklar olarak ve iş kazası kapsamında değerlendirilmeli ve mesai ödenmelidir.
İtfaiye çalışanları 24 saat aralıksız görev yapmalarından dolayı maktuen kadro karşılığı ücret almaktadırlar. Bu işçiler gibi saat üzerinden değil blok olarak her yıl belirlenen ve aylık olarak ödenen bir ücrettir. İtfaiye çalışanlarının fazla mesai ücretleri genel bütçe kanunu ile değil, belediye meclislerince belirlenmelidir.
Büyük yangınlarda, doğal afetlerde ya da ralli vb. organizasyonlarda personel sayısının yeterli olmaması ya da işin gereği çalışma süreleri 24 saati aşmaktadır. 24 saati aşan çalışma süreleri gerektiği biçimde ücretlendirilmelidir.
Birçok belediye tarafından düzenli yatırılmayan itfaiye personelinin çalışma süresince hak ettiği ek yevmiye ve yemek ücretlerinin düzenli yatırılması sağlanmalıdır.
İtfaiyecilerin görevleri sırasında yaşadıkları zorluklar ve yaralanma, sakat kalma, hastalanma hatta ölüm gibi riskler dikkate alınarak, mevcut halde oldukça düşük olan iş riski ve güçlüğü tazminatı artırılmalı; birçok meslek için tanınan özel meslek tazminatı hakkı itfaiyeciler için tanınmalıdır.
Hizmet içi eğitim izinli günlerde değil, mesai günlerinde yapılmalıdır.
Üniversite mezunu olsa bile itfaiyecilerin hak ettikleri memuriyet derecesine gelmesini engelleyen belediye norm kadro yönetmeliği ve itfaiye yönetmeliğinde eşitsizliği giderecek düzenlemeler yapılmalıdır.
İtfaiye personeline yönelik görevde yükselme sınavları yıllardır yapılmamaktadır; hizmet üretiminin kalitesini düşüren ve iş barışını bozan bu uygulamaya son verilmeli ve merkezi olarak görevde yükselme sınavı yapılarak, görevlendirmeler buna göre asaleten yapılmalıdır.

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda bu hafta dinlenecek kurum ve hukukçular açıklandı
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda bu hafta dinlenecek kurum ve hukukçular açıklandı
İçeriği Görüntüle


Kaynak: Evrensel