Gazete Emek-31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerinde Türkiye genelinde oylarında ciddi bir düşüş yaşayan AKP, 22 yıl sonra ilk kez ikinci parti konumuna düştü. Muhalefet partileriyse toplumun farklı kesimlerinden aldığı destekle birçok belediyeyi kazandı. Seçimlerin ardından yerel yönetimler iş başı yaparken farklı toplumsal gruplar da taleplerini dile getirmeye başladı.
Türkiye toplumunun en önemli dinamiklerinden biri olan Aleviler, yıllardır iktidardan talep ettiği ama karşılık alamadığı, 'hizmetlerden eşit ve adil faydalanma' hakkını bu kez yerel yönetimlerden talep ediyor. Seçimlerde muhalefetin kazanmasını olumlu karşılayan Alevilerin yerel yönetimlerden en önemli beklentisi cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi.
Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Seher Şengüllü, Üryan Hızır Ocağı Alevi Dedesi Veli Büyükşahin, Gazeteci-Yazar Ahmet Koçak ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan 31 Mart yerel seçimlerini ve yerel yönetimlerden beklentilerini Artı Gerçek’e anlattılar.
'MUHALEFET PARTİLERİNİN KAZANMASINI OLUMLU BULUYORUZ'
Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç, Türkiye’deki en büyük örgütlü yapıların başında gelen Türkiye Alevi toplumunun gerek genel seçimlerde gerekse de yerel seçimlerde siyasete temsilci verme noktasında çok başarılı olamadıklarını söyledi.
Türkiye’de siyasi faaliyet yürüten siyasal partilerin, güçlü Alevi örgütlerinin temsilcileri yerine bireysel siyaset yapan kendilerine yakın Aleviler üzerinden siyaset yapmak gibi bir tutum içerisine girdiklerini söyleyen Koç, şöyle devam etti:
“Kendi başına bu bile gösteriyor ki hiçbir siyasal partinin Alevilerin hak taleplerinin çözümü konusunda çözüm üretmek gibi düşüncesi yoktur. "Alevi sorunu" ancak Alevi temsilcilerinin katılımı ile doğru bir çözüme ulaşacaktır. Yerel seçimleri; ülkenin baskıcı bir yapıdan çıkması, hukuksuzluğun son bulması bakımından muhalefet partilerinin kazanmasını olumlu buluyoruz.
'BELEDİYELER İNİSİYATİF ALMALI'
İktidarın Alevilere bakış açısı, hak ve taleplerinin karşılanmaması nedeniyle Alevi toplumunun beklentileri doğrudan yerel siyasetçilere yönelmektedir. Bu neden ile yerel siyasetçilerin iktidardan talep edilen siyasal haklar çerçevesindeki bu boşluğu doldurması gerekmektedir. Yerel iktidarlar özelinde kanunlar çerçevesinde camilerin ibadethane olarak kabul edilmesinden dolayı belediyeler tarafından camilere tüm hizmetler eksiksiz verilmektedir. Buna karşılık cemevleri söz konusu olduğunda belediyelerin inisiyatif alarak kendi meclislerinde cemevlerinin ibadethane olarak kabul etmesi ve tüm hizmetlerin eksiksiz olarak gerçekleşmesi adına çalışmalar yapması gerekmektedir."
'ALEVİLER BU SEÇİMDE DE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI'
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Seher Şengüllü, Alevilerin 22 yıllık AKP iktidarına en keskin muhalefet yapan toplumların başında geldiğini söyledi. “Özellikle Ana muhalefet partisinin başında bir Kureyşan evladının olması da bu toplumun hasretiydi” diyen Şengüllü sözlerini şöyle sürdürdü:
“100 yıllık Cumhuriyet tarihinde önemli bir makamda bir Alevinin olması manevi anlamda mutlu ediyordu. Kemal beyin parti içi Mezhep polemiklerine maruz kalması her ne kadar Alevileri incitip duygusal bir kopuşa sebep olsa da böylesine derin yoksulluk ve yolsuzluğun olduğu bir dönemde en doğruyu yapmak zorundaydık ve yaptık. Kerhen de olsa Aleviler bu seçimde de üzerine düşeni yaptı. Hatta oy oranlarına bakıldığında Kürtlerin de üzerine düşeni yaptığı çok net görünüyor.
'CEMEVİ İŞLETMECİSİ BELEDİYELER İSTEMİYORUZ'
Yerel yönetimlerden beklentimiz hakkıyla ve hakkaniyetle eşit adil bir yönetim. Özellikle yerellerde belediyelerin yaptığı cemevlerinin anahtarlarının belediye başkanlarının çekmecesinde olması çok vahimdir. Cemevi işletmecisi belediyeler istemiyoruz. Camilere gösterilen hassasiyet cemevlerine gösterilmiyor bu cemevlerinin protokol ile kurumlara teslim edilmesini istiyoruz. Ana muhalefet partisinin değişim vaadinin ve gençleşip kadınlaşan kadrolarının tüm Türkiye'de karşılık bulduğunu görmek mutluluk verici. Dileğimiz yerelden genele de etkileşimin devam etmesi"
'EN ÖNEMLİ SONUÇ TOPLUMUN BİR FERASETİ VAR'
Üryan Hızır Ocağı Alevi Dedesi Veli Büyükşahin, uzun yıllardır seçimle mevcut iktidarın geriletilebileceğine dair ciddi bir umutsuzluk olduğunu, ancak bu seçimin her şeye rağmen umuda dair bir kapının aranabileceğini göstermesi açısından çok önemli sonuçlar doğurduğunu söyledi. Ortaya çıkan sonucun ana muhalefetin bir zaferi gibi değerlendirilmesinin çok eksik kalacağını düşündüğünü söyleyen Büyükşahin, şöyle konuştu:
"Toplum bir bütün olarak en başta ortaya çıkan derin yoksulluk, ekonomik sorunlar, işsizlik, anti demokratik uygulamalar, Kürtlere ve Alevilere yönelik tutumlar, yabancı düşmanlığı, kadın düşmanlığı ve gençlere dayatılan geleceksizliğe, doğanın tahrip edilmesine karşı çok net ve açık bir tutum ortaya koydu.
Mayıs seçimlerinden sonra siyaset alanında çok ciddi tartışmalar ve dağılmalar yaşandı. Özellikle ana muhalefet parti için de yaşanan sorunlar, bu partiyi uzun yıllardır destekleyen toplumsal kesimler, Aleviler başta olmak üzere ciddi bir kafa karışıklığı yaşadı. Ancak bu dağılmayı ve kafa karışıklığını toparlayacak bir başka muhalefet gücünün sürece yeterince müdahale ettiğini de söylemek çok mümkün değil. Bu seçimlerden herkesin çıkarması gereken en önemli sonuç, bence toplumun bir feraseti vardır.
'TOPLUMUN SİYASİ AKTÖRLER TARAFINDAN DAHA İYİ ANLAŞILMASI GEREKİR'
Bu sonucu ortaya çıkaran güç, siyasi partilerin ya da aktörlerinin ortaya çıkardığı örgütlediği bir sonuç değildir. Aslında bu toplumun kendi gündelik hayatında yaşamında gözlemleriyle, yorumuyla analiziyle, aldığı bir karşı tutumdur, mesajdır. Dolayısıyla bunun nereye evrileceği şimdiden kolay değil. Bir iktidar değişimi mümkün mü, elbette mümkün ama toplumun siyasi aktörler tarafından daha iyi anlaşılması gerekir. Değişim imkânı varken, bu seçimin belirleyenlerinden Kürtler, Aleviler ve demokratik kesimlerin daha stratejik bir iş birliğini yaratmaları gerekir”
'SEÇMENLERİN İKTİDARA KAYBETTİRMEK KONUSUNDA KAFALARI ÇOK NETTİ'
Gazeteci-Yazar Ahmet Koçak da seçim sonucunu iktidarın ekonomik ve ötekileştirici politikalarının belirlediğini ifade etti. Yerel yönetim seçimlerinin doğu ve güneydoğu illeri dışında ana muhalefet partisinin başarısı ile sonuçlandığını söyleyen Koçak, doğu ve güneydoğu illerinde ise tüm baskılara rağmen muhalefet partisi DEM Partinin süreci başarıyla tamamladığını söyledi. Koçak, şöyle devam etti:
“Baştan söyleyelim, bu sonuç iktidar tarafından dışlanan, görmezden gelinen tüm yurttaşlara bir umut ışığı oldu, moral üstünlük sağladı. Seçimin sonucu gösteriyor ki, oy kullanmak için sandığa giden yurttaşların, iktidara kaybettirmek konusunda kafaları çok netti. Seçim sürecinde en çok konuşulan kesimlerden biri de Aleviler oldu. Aleviler yerel seçimlerde nasıl tutum alacak? Bu sorunun gündemde tutulmasının sebebi kuşkusuz ana muhalefet partisinin kongresinde yaşananlar oldu.
Bunun dışında Alevilerin farklı siyasi tercihleri olduğu gerçeği de bilinmekte idi. O nedenle, Alevilerin ana muhalefete bir bütün olarak siyasi destek verip-vermeyeceği kuşkusu vardı. Alevilerin siyasi tutumlarının yekpare olmadığı gerçeğini kabul etmek gerekir. Ama bu seçimler de iktidarın kaybetmesi için ana muhalefet partisinin içindeki yaşananlar, kimsenin önceliği olmadı. Seçim sonucu bunu bize net olarak gösterdi. Bu seçimde Aleviler AKP’ye yenilgi yaşatmak üzere sonuç alıcı biçimde oy kullandı.
Ekonominin durumu, toplumun diğer kesimlerinde olduğu gibi Alevilerin de seçimlerdeki tutumunu belirleyen en önemli etken oldu. Ama ayrıca ötekileştirilmeden en çok etkilenen toplumsal kesim de Alevilerdi. Siyasi olarak da devlet eliyle dindarlaştırma girişimlerine karşı laiklik ve demokrasi talepleriyle tercihlerini yaptılar”
'BİZİM AÇIMIZDAN YENİLEN TEK DİN, TEK DİL DİYENLER OLMUŞTUR'
“Bizim açımızdan yenilen, kindar ve dindar nesiller yetiştirmek adına tek din-tek dil diyenler olmuştur” diyen Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, on milyonlarca kişiyi açlığa mahkûm ederek onursuzca bir yaşamı dayatanların kaybettiğini söyledi. Aslan şöyle devam etti:
"'Demokrasi amaç değil araçtır' diyenlerin yenilgisidir. Alevileri asimile etmenin kurumsal olarak yeni adresi olan Alevi-Bektaşi kültür ve Cemevi başkanlığı kaybetmiştir. Savaştan ve inkâr politikasından beslenenler kaybetmiştir. AKP artık istediğini rahatça yapamayacağı gerçeği ile yüzleşmiş ve adeta bunun şaşkınlığını yaşamaktadır. Demokrasiyi eşitlik ve özgürlükleri askıya alarak, kadın düşmanları ile ittifak yapanlar kaybetti.
Aslında iktidar sahipleri seçmenden iki tokat yemişlerdir, bunların birincisi seçim sonuçlarıyken ikinci tokatı da Van’a atamak istedikleri kayyıma karşı ülke genelinde halkın yoğun tepkisiyle almıştır. Aleviler açısından bu seçim sonuçları memnuniyet ile karşılanırken Yeniden Refah Partisi’nin yükselişine de dikkat çekmek isteriz.
Biz iktidarın değişmesini devrimci, demokrat, laik ve çağdaş bir siyaset ikliminin gelmesi adına istiyoruz. Bu bağlamda yüzünü Ortadoğu şeriatına dönmüş Millî Görüş ideolojisi de bizim açımızdan bir Hüda-Par ya da AKP kadar tedirgin edici durumdur. Zira AKP’yi oluşturan kadroların neredeyse tamamı Millî Görüş geleneğinden gelmektedir. Başta CHP olmak üzere, tüm muhalefetin şeriat tehdidine karşı halkı bilinçlendirerek örgütlenmeleri hayati değerde olacaktır. Yine bu bağlamda Laiklik ilkesine sahip çıkarken statükodan uzak yeniliğe açık bir Laiklik hedeflenmelidir”
Kaynak: Artı Gerçek