Gazete Emek- Gazeteci Ferit Demir, depremin ilk gününden itibaren yaptığı gözlemleri ve yaşadıklarını dokuz8HABER'e anlattı. Demir, ana akım medyanın deprem konusundaki tutumunu "Medya enkazın dibinde kaldı" diye yorumladı.

Gazeteci Ferit Demir, Halk TV için depremin ilk gününden itibaren deprem bölgesindeydi. Demir, 2. büyük depreme ise canlı yayında yakalandı. Türkiye, belki de depremin boyutunu ilk kez bu kadar net bir şekilde Demir'in canlı yayınında gördü. 

Demir, o yayında "Her taraf yıkılıyor" demişti. Gerçekten de sonradan gördük ki yıkılmayan yer kalmamıştı. Ferit Demir, canlı yayınlarla depremdeki yıkımın boyutunu ve ihmalleri saat saat kamuoyu ile paylaştı. 

Hükümet yetkilileri her ne kadar Demir'in ilk günlerde söylediği "Müdahale yetersiz" sözlerini kabul etmese de sonradan müdahalenin yetersiz olduğunu ve geç kalındığını herkes kabul etti. 

Demir yaşadıklarını şöyle anlattı:

Malatya'da gitmediğim enkaz neredeyse kalmadı. Canlı sesi gelen her apartmanın önüne gitmeye çalıştım. Hem gazetecilik yaptım hem de arama kurtarma çalışmalarına destek olmaya çalıştım. Arama kurtarma çalışmaları çok yetersiz olduğu için ancak depremin 2. gününde geldiler. Malatya Valiliği de bu yönde açıklama yaptı. Arama kurtarma ekipleri çok azdı. Birçok enkazın başında arama kurtarma çalışmaları olmadığı için vatandaşların çoğu kendileri kurtarmaya çalıştı. Diğer medya mensuplarının vatandaşların bu yöndeki seslerini duymadıklarını gördük. Eğer AFAD varsa yayın yapıyorlardı yoksa gelmiyorlardı. Vatandaşların taleeplerini yok sayıyorlardı. Biz orada vatandaşın her türlü ihtiyacını gidermesi için seslerini duyurduk. Ben Malatya'da 6 gün kaldım. Maalesef birçok şeye şahitlik ettim. Birçok insanın ölümüne şahitlik ettim. 

BİZ SORUNLARI DİLE GETİREN YAYINLAR YAPTIK

Yaptığımız haberler sayesinde arama kurtarma ekipleri enkaz altında kalanları kurtarmaya gitti. Vatandaşlar sonra bizi arayıp teşekkür etti. Maraş ve Adıyaman'a gittim. Malatya'nın bütün ilçelerine gittim. Örenköyü eskiden belde olduğu için büyük bir köydü. 2.500 nüfusu var. Büyükşehir yasası ile belediyeye bağlanmış. Örenköy'de 12 ya da 13. gündü enkazın altında çıkarılan bir yaşlı kadın vardı. O güne kadar tek bir enkaz kaldırma çalışması yoktu. Enkazın altında tonlarca kayısı vardı. Çünkü o insanların tek geçim kaynağıydı. Biz orada yayın yaptıktn sonra ekipler geldi ve "bize ihbar geldi" deyip yaşlı kadının cansız bedenini enkazdan çıkardılar. Benim yaptığım yayınlarla enkazın başına arama kurtarma ekipleri gitti. Enkazdan vatandaşların çıkarılması için malzemeler gitti.

GAZETECİLER ENKAZIN ALTINDA KALDI

Ferit Demir bölgede bulunan anaakım medya temsilcilerinin ve birçok gazetecinin de enkazın altında kaldığını hiçbir habercilik yapmadıklarını vurguladı. Birkaç gün önce A Haber, bir çadırda bir yayın yaptı. Kamuoyunda "Kurgulanmış haber" olarak çok fazla tepki çekmişti. Orada resmi yetkililerin söylediklerinin dışına çıkmayan ve onların söylediklerini doğrulamak için haberler yapan medya mensupları kamuoyu nezdinde çok fazla tepki çekmişti. Ferit Demir bu konuya ilişkin de gözlemlerini şöyle anlattı:

Gazeteciler sınıfta değil enkazın dibinde kaldılar. Düşünün ismini vermeyeyim ama bir haber kanalı bir enkazın önünde yayın yapacaktı. Büroktratlar orada enkazın altında kalmıştı. Baktık o meşhur medyanın muhabiri o enkazın yanına çizme ile gelmişti. Sanki sel baskını vardı. Daha AFAD ekipleri gelmemişti o yüzden yayın yapmıyordu. Bekliyordu onlar gelsinler diye. O apartmanda da önceki gün 3 kişi canlı çıkarılmıştı. O muhabir AFAD ekipleri ve yetkililer geldikten sonra hemen canlı yayına geçtiler ve "İşte arama kurtarma ekipleri burada canla başla çalışıyor. Burada 15 can kurtardılar" dediler. Vatandaşlar tepki gösterdi "niye yalan söylüyorsunuz" diye. Yayından hemen sonra kaçıp gittiler. Burada herkes şok oldu bu durumlar karşısında. 

BAZI MEDYA MENSUPLARI BURADA ALGI PEŞİNDEYDİ

Burada hem algı yapıyorlar hem de olayı farklı boyutlara çektiler. Onun için vatandaşlar bunların farkındaydı. Onlar olumsuz olan hiçbir şeyi vermek istemiyorlardı. Biz sadece birkaç kanal vardı onların sorunlarını paylaşabilen. En azından bir vatandaşın bile canının kurtarılmasına vesile olabildiysek işimizi doğru yapmışız demektir. Biz hep böyle baktık böyle çalıştık. 

Editör: Bekir GÜNEŞ