Gazete Emek- Haber-Sen, cumartesi hukuksuz çalışmaya karşı tüm illerde eş zamanlı olarak basın açıklamaları gerçekleştirdi.
İzmir’de açıklama İzmir Bayraklı Posta işleme Müdürlüğü önünde yapıldı. Basın metnini Haber-Sen 6 No’lu Şube Başkanı Menduh Tunç okudu. Açıklamaya örgütlenme sekreteri Ayhan Zengin de katıldı.
Açıklamada söz alan Ayhan Zengin, “Kurumumuzdaki birçok gayrimenkuller ihale, takas ile satılıyor. Bunun önünde geçmek zorundayız. Kurumun var olan değerleri için tüm arkadaşlarımızın buna engel olması gerekiyor. Son 6 yılda 8 milyarlık kamu kurum zararı var. Kurumumuz kurulan şirketler aracılığıyla zarar ettirilmiş. Bu zararın da 4-5 milyarlık kısmını toplam 50’ye yakın taşınmazımızı satarak, 10 bine yakın arkadaşlarımız da farklı kurumlara gönderilerek zarar giderilmeye çalışılıyor. Biz bunun karşısındayız. Kurumlar arası geçişe değil özelleştirmeye karşıyız. Bugün şubeler cumartesi çalıştırılmaya yönelik basın açıklamaları yapıyor. Kurum yetkilileri, PTT yönetimi kazanılmış davalarımızı dikkate almıyor, hukuku tanımıyor. Hukukun vermiş olduğu kararı uygulayın” dedi.
“Fazla çalışma, keyfi uygulamalara dönüştürülemez”
PTT’nin 399 KHK’li posta emekçilerine yönelik cumartesi mesaisi için mobbing uygulamaya devam ettiğini belirten Tunç, “Emekçilerin bireysel olarak açtığı ve kesinleşmiş onlarca mahkeme kararına rağmen tehditler ile soruşturmalar ile emekçileri 6. gün mesaiye zorluyor! Sendikamızın kazandığı zorunlu cumartesi çalışması genel davasının açık hükmüne rağmen, yargı kararları ile inatlaşmaya devam ediyor. Değerli posta emekçileri! fazla çalışma mevzuatta 657 sayılı yasanın 99. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde fazla çalışmanın keyfi uygulamalara dönüşmesinin önüne geçmek istemektedir” dedi.
399 sayılı KHK’nin 20. maddesi sözleşmeli personelin haftalık çalışma süresini 40 saat olarak düzenlendiğini dile getiren Tunç, bu maddeye göre; 399 sayılı KHK’nin fazla çalışma ücretlerini düzenleyen 30. maddesinde sözleşmeli personele, zorunlu ve istisnai hallere münhasır olmak üzere, normal çalışma saatleri dışında veya tatil günlerinde yaptırılacak fazla çalışmalar karşılığında bütçe kanunlarında belirlenen miktarlarda saat başı fazla çalışma ücreti ödeneceğini ancak aylık olarak, fazla çalıştırma yaptırılacak personel sayısı kurumun sözleşmeli personel sayısının yüzde 5’ini; personel başına ödenecek fazla çalışma ücreti toplamı da ilgililerin temel ücretlerinin yüzde 15’ini geçemeyeceğini belirtti.
“Sürekli hale getirilmiş olan fazla çalışma uygulamasının hukuka aykırıdır”
Tunç, Danıştay 8. dairenin 1996/1213 Esas no.lu kararında devlet memurlarının hafta sonu tatillerinde çalıştırılmalarının ancak amir tarafından bir hafta önceden yazılı olarak bildirilmesi gerektiğini vurgulayarak Danıştay’ın bu usule uyulmadan yapılan görevlendirmelere çalışanın uymaması halinde, hakkında disiplin cezası verilmeyeceği, Haber Sen’in kazanmış olduğu davada, personelin sürekli bir şekilde ve olağan 40 saatlik mesai süresi haricinde, her cumartesi gününde çalıştırılmasının, sürekli hale getirilmiş olan fazla çalışma uygulamasının hukuka aykırı olduğunun açık ve net olarak belirtildiğini ifade etti.
“Neden yargı kararları yok sayılarak 6. gün mesaisi dayatılıyor”
“Cumartesi mesaisinin zorunlu olmak yerine dönüşümlü uygulanacağını yazan bu hukuksuz genelgeye dayanarak, emekçilere cumartesi mesaisi dayatılıyor. İşe gelmeyen emekçiler hakkında tutanaklar tutuluyor. Emekçiler, disiplin cezaları ile tehdit ediliyor. Değerli emekçiler! Ülke nüfusu hızla artarken, lojistik ve ulaştırma iş yükü durmadan artarken, PTT’nin çalışan sayısı gittikçe azalmaktadır. Buna rağmen PTT yöneticileri, çalışan sayısını yeterli görmektedir” diyen Tunç, PTT yöneticilerinin, 2018 yılından bu yana kadrolu personel alımı yapılmayan PTT’nin eğer personel eksikliği yok ise neden yargı kararlarını yok sayarak artan iş yükünü bahane göstererek, 399 KHK’lı Posta emekçilerine 6. gün mesaisi dayattığı sorusunu sordu.
PTT’nin 38 bin çalışanın neredeyse yarısının ucuz iş gücü, emek sömürüsü demek olan taşeron şirket eliyle istihdam edilmiş emekçilerden oluştuğunu ve kurumda en büyük gider kalemi olarak ‘personel giderleri’ nin gösterildiğini söyleyen Tunç, “Emekçilerin günümüz ekonomik koşullarında insanca yaşamaya yetmeyecek yetersiz maaşları bile, kurumun sırtında yük olarak görülmektedir. Kurumun her yıl katlanarak artan zararların sorumlusu emekçiler değildir. Posta emekçileri OECD ülkeleri içerisinde meslektaşlarından çok daha fazla mesai ürettiği halde, onlardan çok daha az kazanmaktadır” dedi.
“6. gün mesai emek sömürüsüdür”
“Sendikamız yalnızca kendi üyelerini değil, tüm posta emekçilerini keyfiyete karşı fiili meşru mücadele vermeye çağırmaktadır. Yargı kararları uygulanıncaya değin, emekçilerin kazanılmış haklarını koruyacağız” diyen Tunç emekçileri, disiplin cezası ile tehdit ederek cumartesi mesaiye zorlamak suçtur dedi.
PTT yönetimini normlar hiyerarşisine uymaya çağıran Tunç, “Anayasa da hukukun üstünlüğü ibaresi vardır. Hukukun üstünlüğü, her vatandaşın hukukun muhatabı olabileceği anlamına da gelir. Yani kimse imtiyazlı olamaz. Bu fikir, özellikle yöneticilerin hukukun altında olduğu ve hiç kimse ve hiçbir kurumun, hukukun üstünde olmadığı anlamına gelir. Kendini hukukun üstünde görenlere buradan sesleniyoruz. Yargı Kararlarını uygulamak zorundasınız. Emekçilerin yargı yerinde kazanılmış haklarının gasp edemezsiniz” dedi.
Tunç, “Hiçbir emekçiye rızası dışında 6. gün mesaisi dayatılamaz. İsteği dışında 6. gün mesaiye zorlamak emek sömürüsüdür. Angaryadır. Sendikamız dayatmaya, mobbinge dönüşen zorunlu cumartesi mesaisi ile her mecrada mücadele etmiş, mücadele etmeye de devam edecektir. Yargı organlarında kazanılmış haklarımızı, fiili meşru mücadele ile koruyacağımızdan hiçbir emekçinin şüphesi olmasın” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.

Adıyaman’da inşaat işçileri 5 aylık maaşlarını istiyor
Adıyaman’da inşaat işçileri 5 aylık maaşlarını istiyor
İçeriği Görüntüle

Kaynak: Evrensel