Özellikle Van, Hakkari ve Şırnak’ta kanaat önderi enflasyonu var. Bu terimi gazeteci Ruşen Takva geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından bir açıklamasında kullanmıştı. Yine aynı açıklamasında bölgedeki "Kanaat Önderi" enflasyonundan bahsediyordu. Kendisine hak vermek mümkün. Çünkü ortada gerçekten bir "Kanaat Önderi" enflasyonu mevcut. Enflasyon kelimesi sadece iktisadi anlamda kullanılmaz. Bu tanım birçok şey için de geçerlidir. Doğu Anadolu Bölgesi'nde özellikle Hakkâri, Van ve Şırnak'ta bu Enflasyon terimi "Kanaat Önderleri" için de kullanıma açıktır. Enflasyon genel seviyenin sürekli artmasıdır ve piyasada bulunan malın gereksiz çokluğunu ifade eder. Hakkâri, Van ve Şırnak'ta yanına silahlı 10 kişi alıp tesbih sallayan kendisine ‘Ağa’ diyor. Her şeyden bihaber yaşayan halkta ne yapacağını bilmeyip maalesef birçoğunun arkasından gidiyor. Ekonomik anlamda çaresiz kalmış ve yaşam standartlarının zorluğuyla karşı karşıya olan Halk yığınları gelir elde etme umuduyla bu anlayışa destek veriyor olabilir. O yüzden halkı eleştirmek çok içten olmasa da işin aslı budur. Aşiretçilik Kürt toplumunda bir kültürdür aslında. Bu kültürün korunması ve sürdürülmesi de önemlidir. Fakat her işte olduğu gibi aşiretçiliğin de radikalleşmesi tehlikeli ve olumsuzdur. Aşiret kültürü bu noktadan sonra bozulmaktadır. Aşiret kültürü kendini silah, kaos ve çatışma tiplemesiyle vermek yerine düğün, halay, giyim, kuşam, aksesuar ve zarafetle vermelidir. İşte bu yönüyle olursa eğer aşiretçilik gerçek bir kültürdür.
Hukuka olan inanç azaldıkça da bu yapılar üye kazanmaya devam ediyor. Bir de diziler marifetiyle bu tip yapılara güzelleme yapılınca sokaklar takım elbiseli, tesbihli ve raconcu gençlerden geçilmiyor. Son zamanlarda TV ekranlarında gördüğümüz üzere "Mafyavari" diziler artarak devam ediyor. Dışarıda yaşanan bu tehdidin asıl ve önemli bir nedeni de budur aslında. TV başından ayrılmayan bu toplum, insan fıtratını bozan gereksiz dizi ve filmlere maruz kalıyor, kalmaya da devam edecektir.
Bu yozlaşma bölgede son yıllarda popülerleşen "Prodüksiyon" şirketleri aracılığıyla da artık yaygınlaşmaya başladı. Özellikle Hakkâri ve Van'da Prodüksiyonlar bir gösteriş aracına dönmüş durumda. Bu gösteriş teorik olarak görgüsüzlüğü ortaya çıkarmaktadır. Zenginlerin ve maddi durumu iyi olanların düğünlerde sergilediği bu performans, yoksul aileler için manevi bir çöküş olmaktadır. Dışarıdan bakanlar için küstahlık ve ukalalık olarak görülüyor. Yozlaşmanın bir ayağı da bu vesileyle başlamış oluyor.
Bölgede ciddi bir toplumsal çürüme ve tehdit ile karşı karşıyayız. İnsanlar sokakta kendini güvende hissetmiyor. Adalet duygusu zayıfladıkça kendini bu tehditten korumak isteyen bireyler de onlara karşı ya yeni yapılar oluşturuyor ya da var olan gruplara angaje ve adapte oluyor. Sonsuz bir kısır döngüye girilmek üzere! Hatta girildi! Bu aslında fırtına öncesi sessizliği bize gösteriyor. Korkunç bir filmin ön fragmanı da diyebiliriz!
Selam ve sevgilerimle...