Sanayi devrimiyle gelişim gösteren kapitalizmin gelişim süreçlerinde yaşananlar, bu sistemin insan politikasını gözler önüne seriyor. Günümüzde yaşanılan egemenlik savaşları, tümüyle kapitalizmin çıkarları ve kendisini sürdürme ekseninde gelişiyor ve dünya adeta bir can pazarına dönüşmüştür. Ülkelerinin sömürge hale getirildiği ve yoksulluğun yoğun yaşanılasından ve savaşlardan dolayı göç yollarına düşen ve bir bölümü yollarda ölen mülteciler, emperyalist savaşların birinci derecede mağdurlarıdır. Kapitalizmin egemenliği ve iktidarının devamı söz konusu olduğunda hiçbir insani ilke, kural ve değer tanınmıyor. Son 150 yıllık süreç bunu açıkça gösteriyor. İktidar ve maksimum kâr hedefleniyorsa insani değerler bu sistemde sermaye olarak kullanılır. Daha çok kâr zihniyeti dünyayı bile tehlikeli bir noktaya kadar getirdi, ekolojik denge bozulur hale geldi, dünya alarm veriyor. Dünya egemen güçlerinin, bozulan ekolojik dengeye karşıda yapıcı bir planları bulunmuyor. Kendilerinin bozduğunu kendilerinin düzeltmesini beklememek gerekiyor. İklim bozulmasıyla ilgili çeşitli toplantılar yapılsa ve önlemler üzerinde görüşmeler olsa da, esas olarak sorunun kaynağına dokunulmuyor.

Kapitalizmin aşırı kâr hırsı, insanı sömürmeyi yeterli bulmamış, gezegenide sömürmeye başlamıştır. Gezegenin her yerinde gedikler açılıp madenler çıkarılıyor, ağaçlar kesiliyor, doğanın dengesinin koruyan bazı canlıların nesli tükenmekle karşı karşıya geldi. Bir canlının neslinin tükenmesi, başka bir canlının varlığını da tehlikeye düşürür. Diğer canlılara, daha çok bağımlı olarak yaşayan tek canlı insandır. Kapitalizmin kâr hırsı, doğanın doğal dengesini bozmuştur, gezegenimiz tehlikeli bir durumla karşı karşıya gelmiştir. Milliyetçilik ve ulus devlet maskeli kapitalizmin egemenlik savaşları nükleer bir savaşla dünyanın sonunu bile getirecek tehlikeler taşıyor. İktidar ve egemenlik hırsı bu uğurda her kötülüğü yapabilir ve bunun için hiçbir değer ve ahlak, ilke tanımaz. 1 ve 2. dünya/paylaşım savaşları dünyayı adete yıktı geçti. Emperyalizmin egemenlik savaşları hala devam ediyor. Birçok bölgede irili ufaklı egemenlik savaşları devam ediyor. 

İsrail ve Filistin/Hamas savaşınıda emperyalist kapitalist savaş çerçevesinde ele almak gerekiyor. Kapitalizmin insan politikası insanı köleleştirme politikasıdır. İnsana acımayan bir sistem hiçbir canlıya acımaz, nitekim acımıyorda. Maksimum kâr amacı ve iktidar olmayı hedefleyen bir sistemin insana yaklaşımı maddiyata ve çıkara dayalıdır. İnsan, kapitalizm için, kullanılan kötü bir malzemedir, başkada bir değeri yoktur. Kapitalizmde insanın bir eşya kadar bile değeri yoktur. Silah satmak için savaş çıkaran, ilaç satmak için yapay virüs ve hastalık çıkaran bir sistemin insanlık için ne kadar tehlikeli olduğunu belirtmek gerekiyor. İnsan, para ve egemenlik için kendi türünün düşmanı olmuştur. Başka türlü bu olup bitenleri, yaşanılan rezaleti nasıl tarif etmek gerekiyor? Paranın, iktidarın cazibesi insanı yutmuş, yok etmiştir. Kapitalizm insanın posasını çıkardı. Para, ve egemenlik, eşya kutlanır oldu. İnsan paraya, eşyaya ve iktidara değer verdikçe kendini kaybetti. Çalışmak için yaşayan bir çarpık insan tipi oluştu. Oysaki insanın sadece yaşaması ve ihtiyaçlarını karşılayacak kadar çalışması yetiyor.

İnsanlar aslında çalışmıyorlar, çalıştırılıyorlar hemde makina ve ayarlanmış robot gibi. Kapitalizm insanın kendisini paranın ve iktidarın esiri yapmasıdır. Bu sistemde insanın bir başarısı yok. Başarı sadece paranın ve eşyanın insan karşısındaki zaferdir. İnsan parayı kutsadıkça kendisini değersizleştirdi. İnsanın yapması gereken, kendisini değerli hale getirmesi. Para ve eşya kutsanmaz, sadece yaşamak için kullanılır. Ama insan para ve eşya tarafından kullanılır hale gelmiştir. İşte insan burada kaybediyor. İnsan parayı eşyayı ne kadar çok severse kendisinden o kadar uzaklaşır. Kapitalizmin insana yaklaşımı tamamen yok etme, ezme, çürütme, değersizleştirme temelindedir. İnsanın kendi hakikatini yaşaması, değer kazanması, parayı eşyayı yaşayabilmek için kullanması, insan sevgisine sahip olması ve paylaşmasını bilmesi gerekiyor. İnsanlaşmak, sosyal nitelik kazanmak, toplumsallaşmada başarılı olmak olmazsa olmazdır. Kapitalizmin bütün insani değerlere düşman olduğunu bilmek ve bu sistemin yok etmek insanlık için bir zaruriyet olmuştur.