Türkiye'nin demokrasi mücadelesinde HDP, önemli bir kilometre taşı olmuştur. Kitleye dayalı demokrasi kültürü ve anlayışı, halkın doğrudan yönetime katılması, en azından yönetimi denetleyebilme mekanizmalarının geliştirilmesi HDP'nin demokrasi anlayışıdır. HDP, egemen kesimlerin, toplumsal taban yaratmak ve kendi iktidarlarını meşrulaştırmak için, demokrasiyi bir argüman olarak kullandıklarını iyi bir şekilde teşhir etmiştir/ediyor. Sahte muhalifliğin maskesini,  HDP gerçek muhalif bir güç olarak düşürmüştür. CHP ve altılı masa türünden sahte muhalefet, kendi varlığının devamı için, gerçek bir muhalefetin ortaya çıkmasına hep engel olmuştur. Halkın çıkarlarını savunmayan muhalefet gerçek muhalefet değildir. HDP, rejimin taşlarını yerinden oynattığı için, rejimin saldırısı altındadır. Halkların demokrasi bilinci HDP'yle gelişim gösteriyor.Türkiye'de halkta demokrasi bilinci geliştikçe, demokrasi karşıtı rant siyasetinin iflası görünür oluyor. Zaten rant siyasetinin etkisi, gittikçe eriyor. HDP, kapatıldıkça yeniden halkın bağrından daha güçlü ve daha çok kitleselleşerek doğmuştur.

***

Hakikatin gücü HDP'de vücut buluyor, temsil ediliyor. Demokrasi karşıtı kesimler, HDP'yi güçten düşürmek için, her yolu deniyor. Tutuklamalar, göz altılar, kapatma davaları HDP'yi bitirmek için işe yaramıyor. En son, hazineden HDP'ye para yardımı AYM tarafından bloke edildi. Yani HDP yardımdan men edildi. Hazine, HDP'ye para yardımını durdurdu. Siyasi baskılar-ablukalar yetmedi, ekonomik kuşatmayla sonuca gitmek istiyorlar ama nafile. Çünkü HDP, hazinenin verdiği para yardımıyla  kurulmadı ve ayakta durmadı. Yolsuzluğun, hırsızlığın, rüşvetin, devletin arpalığından beslenmenin olduğu bir ülkede, bütçeden yardım almak doğru değil. HDP'ye hazine yardımının kesilmesinin nedeni, HDP'yi güçten düşürmeye ve çaresiz bırakmaya yönelik olduğunu biliyoruz. Ancak, demokratik ülkelerde devlet bütçesi halkın parası olarak bilinir ve hiçbir siyasi partiye yardım ve ödenek yapılmaz. Halk için, mücadele eden bir parti, her bakımdan kaynağını halktan alır, devletten değil. HDP, hazine yardımı verilmeyecek diye üzülmemeli, bunu bir sorun yapmamalıdır. Tamam, kanunen ve hukuken HDP'nin bu yardımdan alma hakkı var tabiki, o ayrı bir konu ama HDP'nin devletten gelen yardıma ihtiaycı yoktur.

***

Demokrasi mücadelesi veren ve bu konuda sayısız bedel vermiş ve hala bedel veren bir partinin devletten gelen yardımı kabul etmemesi gerekiyor. Devletten gelen yardımı kabul edenler, devlete muhtaç ve bağımlı olurlar ve demokrasiyi kurma gibi bir amaçları olmaz. Devlet bütçesindeki paralar halkın verdiği vergilerden oluşuyor ve halk için çalıştığını ve halka hizmet ettiğini söyleyenler o paralardan yardım talep etmezler. Halkın partileri, halkın destek ve yardımıyla ayakta dururlar. İngiltere'de bütün partiler, parti üyelerinin aidatlarıyla ve yıllık düzenledikleri kampanyalarla ekonomik sorunlarına çözüm buluyorlar. İngiltere'de devlet bütçesinden siyasi partilere destek-yardım vermek yasaktır ve bu rüşvet olarak görülür. Türkiye'de devlet yardımını kapitalist düzen partileri alırlar ve bunu devletin, kendilerine verdiği bir lütuf olarak görürler. HDP, altı milyonu aşkın yetişkin kitlesiyle iyi bağlar kurmayı başarırsa, her türlü ekonomik sorununu çözebilir. Halkın desteğiyle ayakta kalabilenler halk için çalışırlar. 

***

Rant siyaseti yapan düzen siyasetçileri devletten ekonomik beklenti içinde olurlar. HDP, gerçek demokratik siyaseti geliştirebilmelidir. Bunun için, HDP, devletten hiçbir maddi beklenti içinde olmamalıdır. Tam tersi Türkiye, HDP'den demokrasi boyutuyla beklenti içinde olmalıdır. Türkiye'de son elli yıllık toplumsal mücadele HDP'yle büyük bir zenginliğe kavuşmuştur. HDP'nin demokrasi geleneği 1960'lara kadar gidiyor. Türkiye'de ilk defa, radikal tarzda demokrasiyi ve halkın çıkarlarını savunan parti Türkiye İşçi Partisi, TİP'dir.TİP, 1963'deki seçimlere katılmış az sayıda vekille meclise girmiş, siyasi gidişattan kaynaklı sorunları cidden eleştirmiş, alternatif bir demokrasiyi haykırmışlardı ve bundan dolayı, dönemin sözde Adalet Partisi vekillerin saldırısına uğramışlardı. İşte günümüzün AKP'nin adalet anlayışıyla, yetmiş yıl önceki AP'nin adalet anlayışı aynıdır. 1963'te TİP vekillerine saldıran zihniyet, şimdide HDP vekillerine saldırıyor. yani partiler değişsede zihniyet aynıdır. Kapitalist düzen partilerinin zihniyeti, kandırmak ve rant üzerine kuruludur. Bu düzen partileri iktidarı, bir hizmet alanı olarak değil, bir rant ve zenginleşme alanı olarak görürler.

***

İşte hazine yardımı aslında devletten partilere verilen ranttır. Devlet HDP'ye yardım verse bile, HDP bu yardımı kabul etmemelidir. HDP her bakımdan halka dayanmalıdır. Çünkü halkın gücü herşeye yeter. Bu açıdan, HDP devletten yardım beklememelidir. HDP'nin hukuken yardım alma hakkı var ama bunu almak, demokrasi için sayısız bedel veren bir toplumcu-halkçı partinin işi olamaz. HDP,  gelecek her yardımı ret etmelidir. HDP'nin demokrasiyi kurma gibi daha radikal bir programı olmalıdır. Daha çok kitlelere gitme, geniş kitlelerle buluşma HDP'yi daha büyük bir güç yapabilir. Halklar, bu yoksulluktan bıktılar ve sorunlarına bir çözüm ve çare arıyorlar. Halkların HDP'ye şimdi daha çok ihtiyaçları var. HDP, politik rolünü şimdi daha iyi oynayabilmelidir. HDP şimdi, kitlelere daha çok gitmeli, halkı, posası çıkmış sermaye partilerinin etkisinden kurtarabilmelidir, her bakımdan farkını pratikte de gösterebilmelidir. HDP, geleceği parlak bir partidir. Çünkü HDP'nin geleceği halkın geleceğidir. Halkların geleceği hep parlak olur. Yeterki halklar demokrasi yolunda doğru bir gelişme sağlayabilirsinler.