UĞUR YILMAZ YAZDI
Türkiye siyasetinde bazı figürler, geçmişte sessiz kaldıkları dönemlerde iktidarın nimetlerinden faydalanmış, barış süreçlerine kayıtsız kalmış, bugün ise halkların eşitlik ve barış taleplerine karşı en sert söylemleri dillendirmektedir. Turan Çömez, bu tür figürlerin önde gelen örneklerinden biridir.
Bir dönemin sessiz aktörü olan Turan Çömez, bugün özellikle Pervin Buldan ve çözüm sürecine ilişkin tartışmalarda sert ifadeler kullanmakta, halkların eşitlik taleplerine karşı çıkarak barış sürecini hedef almaktadır. Bu durum, yalnızca bir fikir değişikliği değil; çelişkili ve ilkesiz bir siyasal duruş olarak okunmalıdır. Kendi geçmişinde farklı bir pozisyon alan Çömez, bugün başkalarını eleştirme hakkını kendinde göremez.
Geçmişte adı karanlık yapılanmalarla anılmış, toplumsal barışa zarar vermiş olan Turan Çömez, bugün “vatan-millet” söylemleriyle kendisini aklamaya çalışsa da halk bu ikiyüzlülüğü çok iyi görmektedir. Barış karşıtlığı üzerinden mevzi kazanmaya çalışan bu zihniyet, çıkar odaklı ve halkların taleplerine karşı refleks göstermektedir.
Kürt halkı tarih boyunca teslimiyeti değil, direnmeyi seçmiştir. Baskıcı ve barış karşıtı pozisyonlar, yalnızca tarih önünde mahkûm olmaya devam edecektir. Halkların barış mücadelesi, ilkesizliğe ve geçmişin çelişkilerine karşı yürütülmektedir.