ÖZEL HABER/ÖMER YILMAZ

Gazete Emek-Kars ve çevre illerde yok olamaya yüz tutmuş öykü anlatıcılığına sosyal medya hesabı üzerinden hayat veren  Ayhan Erkmen, bölgede yaşanan olayları, savaşları, mutlulukları, aşkları, kültürüler zenginlikleri gelecek kuşaklara  sözlü edebiyatla aktarmaya çalışıyor. Kürtçe öykülerle birçok kesimden büyük beğeni topladığını ifade eden Erkmen, yazdığı ve seslendirdiği öyküler sayesinde insanlar arasında köprü olduğunu verdiği örneklerle açıklıyor. 

 



"ÖYKÜLER YAŞAMIMIN BİR PARÇASI OLDU"

Kars’ın Digor ilçesi Dağpınar Belediye Başkanlığı görevi sırasında 2011 yılında gözaltına alınan Ayhan Erkmen, cezaevinde kaldığı süreçlerde öykü üzerinde yoğunlaştığını dile getiriyor. Erkemen, bu süreci, “Cezaevinde kaldığım süre boyunca öyküler üzerinde derlemelerim oldu. Öyküyü nasıl derleyebileceğim nasıl anlata bileceğim konusunda okumalar yaptım. İçerideyken birçok öykü birikmişliği oluştu. Dışarıya çıkıp bunu insanlarla paylaştıktan sonra insanların bir ilgisi oldu. Geri dönüşler oldu, böylelikle öyküler benim yaşamımın bir parçası oldu.” ifadeleri ile dile getiriyor.

 

 

YÜZÜN ÜZERİNDE ÖYKÜ YAZDI

 

Yazdığı öykülerin her birinin bir Kürt dramını anlattığını söyleyen Erkmen, yüzün üzerinden öykü yazdığını belirtiyor. Erkmen,  bu öyküler içinde ilgisini en çok çeken Ezîdî Yusuf’un ve Şarabiro isimli Ezîdi kadının öyküsü olduğunu dile getirerek derlediği öyküyü özetle şöyle anlatıyor:

“ En çok ilgi duyduğum öykülerden biri Ezîdi Yusuf’un öyküsüdür. Aslında 3 yusufun öyküsüdür. O Yusuflardan biri Usivê Bûdî’dir.Bu Usivê Bûdî 1918 yılında Ezîdî asıllıydı 1918 yılında bu tarafta kaldı. Kuçuk bir çocuk ailesini kayıp etmişti.”

 



“ÖYKÜLERİMİZ YÜZ YIL SONRA AİLELERİ KAVUŞTURDU"

 

Öykülerinin insanlar arasında köprü olduğunu ve bu sebeple birinci dünya savaşında bir birlerinden kopan akrabaların bir araya geldiğini aktaran Erkmen sözlerine şu ifadelerle devam etti:

“ 93 harbinden sonra Êzîdiler tutaktan karsa doğru geliyorlar ve Digor’un 16 köyüne yerleşiyorlar. 93 harbinden sonra burası Rusların denetiminde bir yer. Ve onlar Osmanlı topraklarında Rus topraklarına geliyorlar. Buraya gelirken Şarabiro’nun ailesi Digor’un Şatıroğlu köyüne yerleşmiş. Digor Şatıroğlu,aynı zamanda Kürt şair Şikoyê Heso’nun köyüdür. Şarabira anı zamanda ŞikoyÊ Heso’nun akrabasıdır. Şarabira bu kaçış döneminde bu tarafta kalıyor. Kalınca Kağızman’da bir köye sığınıyor, orada bir evlilik yapıyor. Fakat Şarabiro’nun bütün kaygısı ve hasreti diğer tarafta bıraktığı ailesine kavuşmakmış. Fakat araya sınırlar çekilmiş bu yüzden bu tarafta kalan Şarabiro kimsesiz kalıyor. Öldüğünde çocuklarına vasiyet ediyor. Benim ailemi bulun diyor. Yıllar sonra bu dramı öyküleştirmemiz sonrası iki taraf bir birlerini buluyor ve Şarabiro’nun vasiyeti yerine geliyor. Aynı şekilde Usivê Budî’nin öyküsüyle de Rusya ve Türkiye’de olan akrabalar bir birlerini tanıyarak kavuşuyorlar. ”

 


Kars’ta  4 yıl avukatlık yaptıktan sonra 2009 yılında Dağpınar beldesinde belediye başkanı seçilen ve 7 yıl belediye başkanlığı yapan Erkmen, 2013 yılında “Örgüt üyeliği” gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Erkmen 7 yıllık tutukluluk sürecinde, Avukat Abdurrahman Alaca’nın şiirlerini ve biyografisini kitap haline getirerek “Edo Dêran” ismiyle yayımladı. Ardından “Şev û Deng” adlı Kürtçe şiir kitabı yazan Erkmen, bu sıralar sosyal medya platformlarında Kürtçe öyküler anlatıyor.

 

Editör: TE Bilişim