Gazeteemek- Hayatı boyunca siyasetin spora karışmasının karşısında durmuş ama sporcunun politik olmasını sonuna kadar desteklemiş biri olarak açıkçası bugün tamamen spor ağırlıklı bir yazıyı yazmak bana doğru gelmiyor.

Tıpkı ülkenin doğusundaki kentler kan ağlarken bir kaç spor adamıyım diyen zevatın, ülkenin diğer yakasındaki acıları görmezden gelerek, 90 dakikalık bir maçı 360 dakika “çok bir şey yapıyorlarmış” gibi yorumlamalarına delicesine gıcık olurken, şimdi ülke böylesine dikey bir rejim değişikliği yaşadığı bir haftadaki ilk yazımı, bu rejim değişikliğinden bağımsız yazmam kendi adıma mümkün değil.

Bu duygularla, bir sporcu eskisinin politik penceresinden bakacak olursak: “bu oylama sadece bir rejim değişikliği olmadı. Bu oylama aynı zamanda Türkiye'deki bir çok şehir efsanesinin çöküşü oldu. Anladık ki; 'vatan-millet-sakarya' edebiyatı tıpkı tahmin ettiğim gibi tamamen sözdeymiş. Öyle olmasaydı herhalde, ilkokuldan beri anlatılılan, 'olmazsa çökeriz, olmazsa biteriz' denen, 'cumhuriyet, parlamento, meclis, Atatürk ilkeleri' felan fıstık ne varsa hepsinden, mühürsüz oy pusulaları gibi şaibeli bir halk oylaması ile bile çok rahat vazgeçilemezdi. Gördük ki, hayat onlarsız da devam edebiliyormuş.”

Peki şimdi bunlardan vaz geçilirken yeni şehir efsaneleri nelerdir?

-Tek Devlet(Buna şahsen yerel halkın yaşadıkları şehirlerde daha fazla söz sahibi olmalarının desteklendiği bir model uygulanması şartıyla hiçbir itirazım yok!)

-Tek Millet

-Tek Dil

-Tek Din(Buna da Cumhurbaşkanı, “ben tek din demedim, tek dil dedim tek dillll” diyor ama konuşmaları yayınlanınca pek öyle görünmüyor.)

Bütün bunlardan sonra benim itirazım olmayan maddeyi ve cumhurbaşkanının itirazı olan maddeyi çıkarsak, itiraz edeceğim iki şehir efsanesi kalıyor: “tek millet, tek dil.”

Burada bu iki argümanın haklılığını haksızlığını tartışacak değilim, Sadece umutsuzluğa düşen varsa tam da bu noktada umutlanmalıdır diye değiniyorum bu konuya. Çünkü doğduğumdan beri kafamın içine nakış nakış işledikleri “vatan-millet-sakarya-cumhuriyet,parlamento, meclis” felan ne varsa bir günde şaibeli sandıklarla çöküyorsa, gün gelir, “tek millet-tek dil” söylemleri de bir saatte çöker.

Cumhurbaşkanının da dediği gibi, “durmak yok, yola devam”

[email protected]