Geçikmiş bir adelet yürüyüşü ama önemlidir. Bu yürüyüşün sınırları nereye kadardır onu çok iyi belirtmek lazım. Çünkü bu ülkede CHP'nin yüzde 25 bir karşılığı olduğu bilinmektedir. Yaklaşık yüz yıldır da ülke siyasetinin belirleyici unsurudur. 


Her ne kadar şimdi bir demokrasi havarisi görünse de cumhuriyetin kuruluşundan beri statükocu anlayışı ön plandadır. Ama son 10 yıllık Türkiye siyasi tarihinde statükocu anlayış el değiştirmektedir. 

Bu son döneme kadar bir çok kere eline fırsat geçen CHP bu fırsatları ülkenin demokratikleşmesi için değerlendirmedi. Şu an ise iktidardan fili olarak düştükten sonra insan hakları, demokrasi, hak hukuk ve nihayetinde adeletten dem vurmaları farklı bir sonuç doğurmuyor. 

Siyaseten düne kadar mağduru oynayan merkez sağ (AKP ve çevresi) şimdi diğer farklılıkları herkesin gözü önünde ezmektedir. Farklı bir sesin çıkmasına tahammül etmiyor ve tasfiye etmek için her türlü şiddeti kullanmaktadır. 

Gerçekten zor bir siyasi kültürün mensuplarıdır bu anlayışlar. İktidara konunca her türlü hakkı kendilerinde görüyorlar. Yani belirtmek istediğim demokrasi, insan hakları, hak, hukuk ve adalet gibi kavramlar siyasi kültürle alakalıdır. 

Toplumdaki siyasi kültürde bir dönüşüm yaşanmasa ülkenin içinde bulunduğu durum şimdikinden ileri gitmeyi bırakın, sahada geriye gitme olasılığı yüksektir. 

Bu durumun belirtileri çok net bir şekilde toplum içinde de kendini hissettirmektedir. Her gün basına yansıyanları da göz önünde bulundurursak, insanlar bir birlerinin giyimine bile tahammül edememektedirler. 

CHP'nin yürüyüşüne gelirsek hakikaten olumludur. Lakin çok geç kalınmış bir reflekstir. Bu gibi sivil itaatsizlik eylemleri daha önce gerçekleştirilseydi siyasal iktidar bu yaklaşım içine düşmeyi göze almazdı. Bu farkındalık toplumun tüm kesimi tarafından daha etkili bir şekilde karşılanırdı. 


Yani sıranın kendilerine gelince rahatsızlıklarını belirtmeleri biraz da bana dokunmayan yılan bin yaşa mantığının benimsendiğinin göstergesidir. 

Bu vekillerin dokunulmazlığını kaldıran yasaya da ön ayak olmak büyük bir handikaptır. Bu aşamaya gelinmesinde kendilerininde katkılarının olduğunu herkes bilmektedir. 

Tüm bu yanlışlara rağmen bu yürüyüşün iktidarın moralini bozduğunu belirtmek lazım. İktidar mensuplarının bu yürüyüşle ilgili yaptıkları açıklamalarda ruh hallerinin negatif olarak yüzlerine yansıdığı açık bir şekilde görünmektedir. 

CHP bu yürüyüşün arkasında kararlı bir şekilde durursa hem uluslararası alanda hemde içerde hükümeti zorlar. 

Ama yarın çıkıp ülke bekası için kendince bu tepkinin yeterli olduğunu söyleyip, bu yapılan etkinliğin amacına ulaştığını belirtirse burdan da bir şey çıkmaz. 

Yani bu yoldan geri adım atmamalıdır. Tüm muhalif partiler tepkilerini demokratik ve kitlesel olarak gösterirseler bu kaostan çıkarabilir. Yoksa bu süreç ağırlaşarak devam eder. 

Herkese iyi bayramlar.