Ortadoğu'nun kaynayan siyasi kazanında Kürt sorununun çözümü kendini dayatmaktadır. Yeni Orta Doğu'da demokratik tarzda yer edinmenin yolunun, Kürt inkârı üzerinde yüz yıl önce şekillenen anti demokratik ulus devletleri aşmaktır. Bütün bölge ülkeleri Kürt sorununun çözümüne yönelik olarak siyaseti geliştirmek zorundalar. Çünkü anti demokratik ulus devlet yapılanmaları Kürt halkının ulus olarak inkârı üzerinde şekillendiler. Bundan dolayı Kürt inkârı aşılmadan ne demokrasi gelişir ne de birikmiş sorunlar çözülür. Kürt sorununun inkârının en derin olduğu ülke Türkiye olduğu için, Türkiye'de Kürt sorununun çözümü Orta Doğu genelinde büyük bir değişime yol açacaktır. Bunun tersi durumda ise büyük bir kaos ortamının büyüyerek devam edeceği gerçeğide var. Kürt sorununun çözümünün bir demokrasi sorunu olduğu bilinciyle hareket etmek gerekmektedir.
Kürt sorununun çözümünün olmamasında derin bir inkâr zihniyetinin olduğunu ve bu inkâr zihniyetininde baş mimarının CHP olduğunu unutmamak gerekir. Sol parti maskesi takarak hem gerçek bir hareketin gelişimini engellemiş hemde tekçi katı ulus devlet zihniyetiyle Kürt halkıma asimilasyon dayatıldı ve Türkiye böylece büyük bir çıkmaza sürüklenerek çok değer kaybetti. Devlet Bahçeli'nin son bir yıldır, Öcalan'dan söz etmesi, meclise gelip konuşsun demesi, geleneksel devletin Kürt sorununun çözümünü mü istiyor, Devlet Bahçeli'yi geleneksel devletmi ileri sürüyor tartışmaları yapılıyor. Ancak Devlet Bahçeli'nin cesaretle, Öcalan gelsin mecliste konuşsun demesi en Kürt sorununun çözümüne ilişkin bir sürecin sözde de olsa başlaması Devlet Bahçeli'nin bu konuda yalnız olmadığını arkasında bir gücün olduğunu gösteriyor. Türkiye'de birçok konuda devlet içinde farklı seslerin olduğu ve bütünlüklü bir devlet aklının olmadığı biliniyor. Kürt söz konusu olduğunda bütün farklılıklar tek cephede toplanırdı ancak bu sefer durum farklı gibi görünüyor.
Devlet Bahçeli, İmralı'ya gidip Öcalan'la görüşmekten söz etti, ama CHP genel başkanı Özgür Özel, İmralı'ya gidip Öcalan'la görüşmeyi kabul etmiyoruz dedi. Oysaki Özgür Özel, süreci ve olası bir çözümü desteklediklerini söylemişti. Orta Doğu'nun kaynayan siyasi kazanında kim kendi sorunlarını çözerse o demokrasiyle öncülük edecektir. Demokrasinin en dinamik gücü kuşkusuz Kürtlerdir ancak demokrasinin gelişiminin sadece Kürtlerin sahaya çıkmasıyla olmayacağını bilmek gerekir. Türkiye'de zulüm rejiminin son bulması için Kürtler, Alevi inancına sahip olanlar, sol kesimler CHP'ye oy ve destek verdiler. Ama CHP, görünen o ki, halkların verdiği festrhe uygun hareket etmeyip anti demokratik stsrukonn bekçiliğini yapmak istiyor. CHP hala yüz yıl önceki kafa yapısıyla hareket ediyor. Türkiye'de balon artık yeterince şişti ve patlamak üzeredir. Yani yumurta geldi tavuğun kıçına dayandı. Eğer saman bulunmazsa yumurta yere düşecek ve kırılacak. Türkiye'nin mevcut durumunun, eğer bir çözüm gelişmezse kaosa doğru gideceğini CHP görmüyor mu. Türkiye'nin sorunlarına çözüm bulmamak Türkiye'ye kötülük yapmak değil midir? CHP Türkiye'yi gerçekten seviyorsa neden Kürt sorununun çözümüne engel oluyor.
Normalde, kendisine sol parti diyen bir partinin demokratikleşmeye öncülük yapması gerekmez mi? Kürt düşmanlığı konusunda CHP içindeki ulusalcılar MHP 'den bile daha katı durumdalar. Görünen o ki, CHP'nin içinde taşlaşmış kafalar var ve Türkçülükte ısrar ediyorlar. MHP bile, sözde de olsa çözüm diyor, süreç diyor, Öcalan'la görüşmden söz ediyor ama CHP sözde bile bunları yapmıyor. Böyle bir CHP'yi, acaba kör müler, Türkiye'nin sorunlarının çözülmesini gerektiğini göremiyormı diye düşünüyor insan. Yıllar önce, HDP milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için bay Kemal Kılıçdaroğlu " anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz" demişti, hiç utanmadan. Türkiye'nin bu duruma gelmesinde birince derecede CHP sorumludur. Türkiye çok ağır hasta ve her an ölebilecek bir hastaya benziyor. CHP mevcut durumda Türkiye'ye kötülük yapıyor. Bir ülkenin demokratikleşmesi ve bütün sorunlarını çözmesi gibi olağanüstü durumlarda bir partinin oy hesabı yapması, kitle kaybederim korkusuna kapılması basit ve ucuz siyaset yapmaktan başka bir şey değildir. CHP'yi eleştirmek aslında doğru değildir, çünkü bütün sorunların sorumlusu olan CHP aslında kendine yakışanı yaptı yapıyor. Bir erken seçim olması durumunda, artık öyle çantada keklik oyları yok. CHP Kürt sorununun çözümünü ve Türkiye'nin demokratikleşmesini gündemine alıp adım atmazsa yıkılmaktan kurtulamaz.