Seçim tartışmaları bir süredir devam ediyor. Her parti kendi konumunu güçlendirmeye ve iktidar olmayı hedeflemektedir. Aslında kapitalizmde iktidarın perde arkasındaki gücünün sermaye olduğunu bilmek gerekiyor. Seçimler iktidarı değiştirmiyor, iktidarın sözcülerini değiştiriyor daha doğrusu yeniliyor. Kapitalizm hep aynı kişilerle ve partilerle yoluna devam edemez. Gözden düşenleri ve düşmekte olanları, yakında düşeceklerin kaderini önceden belirliyorlar. Türkiye, demokratikleşmekle ve statükoyu korumak arasında gidip gelmektedir.Seçimler aslında partiler arasında olmuyor, demokrasi güçleriyle mevcut statükocu güçler arasında olacak. En azından son 8-10 yıldır bu tarzda bir seçim durumu vardır. Demokrasi dinamikleri güçlendikçe seçimler demokrasi güçleriyle sistem arasında yapılacak veya demokrasi kazanacak ya da sistem kendine taze kan temin ederek yoluna devam edecek. Kapitalizmin demokrasi aldatmacası olan seçimlerin böylesi bir rolü var. Fakirlik ve ekonomik zorluklar günden güne halkın belini bükmeye devam ediyor. Ve bundan doğal olarak hükümet sorumludur. Yani ülkede gidişat kötüyse bunun sorumlusu kimler olabilir? Tabi ki yönetenler bundan birinci derecede sorumludur. İkinci derecede de, gerekli olan değişimi yapamayan sistem içi sözde muhalefette bundan sorumludur. Türkiye'de son 20 yılda, HDP kitlesinin mücadele birikimiyle bir demokrasi birikimi ortaya çıkıp rejime bir alternatif oluşturdu. HDP hükümete karşı alternatif değildir, HDP rejime alternatif olmayı başarmıştır. HDP sadece hükümete alternatif olsaydı bu denli baskı altına alınmaz, çalışanları tutuklanmaz ve zor koşullarda faaliyet yürütmezdi. HDP'nin bu denli baskılanması bir hükümet politikası değil bir devlet politikasıdır.Dönemsel hükümetler ise, HDP'yi kendine rakip gördüğü için, devlet politikasında güç alarak ve devletin bütün gücünü seferber ederek HDP'nin güçlenmesini, iktidar olmasını istemiyorlar ve bunun için ellerinden gelen her kötülüğü yapıyorlar. Dünyada, HDP dışında milyonlarca kitlesi olan ve baskı altında olan başka parti bulunmaz.

Anayasa değişikliğinde destek almak amacıyla HDP'nin kapısına giderler ve yardım talep ederler ama geçti. Hem HDP'ye her türlü baskıyı ve zulmü yapın, hem de HDP'den yardım talep edin! Son 20 yılda HDP üvey evlat muamelesi görüyor ve üvey annenin hışmına uğruyor ama üvey anne zor durumda kaldığında da, HDP'nin kapısına gidip yardım isterler. Türkiye'deki siyaset ve siyasetçi gerçekliği böyledir. Halkın karşısına demokrasi havarisi olarak çıkarlar binbir vaatte bulunurlar ama koltuğa oturduklarında söyledikleri vaatleri unuturlar HDP'nin belediyelerine kayyum atadılar, çalışanlarını tutukluyorlar.

HDP'nin kitlesi HDP'ye aittir. Kimse HDP'nin kitlesi üzerinde hesap yapamaz. HDP kitlesinden bundan böyle, CHP’ye de oy gitmeyecektir. CHP'nin Kürt halkı içindeki kredisi bitti. Çünkü CHP, Kürtlerin kendisine verdiği krediyi boşa harcadı ve ne Kürt sorununun çözümünü gündeme getirdi ne de Türkiye demokratikleşti. Kürt sorunu konusunda CHP'nin AKP'den-MHP'den ne farkı var? Bir siyasi partinin seçim zamanlarında halkın karşısında ne dediği önemli değil, iktidar olduğunda ne yaptığı önemlidir ve bir partinin programını iktidardayken icraatları belirler. Yani ne söylediğin değil, ne yaptığın senin nasıl bir parti olduğunu belirler. Hangi parti HDP'nin verdiği bedeli vermiş? Gerçek muhalefetin HDP olduğu ve bu düzenin ipliğini pazara çıkardığı için bu kadar üstüne çullanıyorlar.

Bundan da önemlisi, Türkiye'yi demokratikleştirecek ve Kürt sorunu başta olmak üzere bütün sorunların çözümü için adım atın. Aksi durumda, önümüzdeki seçimlerde geçmişin kötü bir tekrarı olacaktır ve ülke daha kötü günler yaşayacaktır. HDP'nin Türkiye'nin bir partisi olduğunu kabul edeceksiniz ve HDP'ye yönelik bütün baskılara ve tutuklamalara son vereceksiniz. Bu saydıklarımızı yapmayanlar, HDP'nin kapısına gitmesinler ve yardım talep etmesinler. Ancak, Türkiye'yi gerçekten demokratikleşme ve Kürt sorunu da dahil bütün sorunları çözecek herhangi bir partiyle HDP birlik olabilir ve beraber çalışabilir.Seçimler, ülke siyasetini yenilemek, demokrasiyi geliştirmek,halkın bütün sorunlarını çözmek ve halka hizmet için yapılır. HDP, halka hizmet için var, koltuk kapmak ve rant sağlamak için değil. Amacı koltuk kapmak, rant sağlamak ve devletin parasıyla zenginleşmek olanlar başka kapıya gitsinler...